Salı, Aralık 30, 2008
2008'in Son Gunu
Hem yarin yeni yil, saka maka ne cabuk geciyo bu zaman yahu. Hicbi sey anlamadim ben bu yildan.. ne ara basladi ne ara bitti :/
Bu arada vize icin yaptigimiz afislerden bizim bolum bi sergi duzenledi ve bugun o serginin acilisi vardi. Sergiye secilen afislerden biride bizim (canimcim ve ben) afisimiz :) Sergide afisimi gorunce nasil mutlu oldum nasil mutlu oldum anlatamam :) insanoglu bi garip, sinirliyken bi anda oyle bisey oluyoki mutlu oluveriyosun.. mutluykende bi anda huzunlenebiliyosun.. ya da ben dengesiz bi insanim :P
Yarin, final ve yeni yil oncesi son ders olmasi disinda, ertesi gun stajim yok benim yahu. al sana mutlu olmak icin bi neden daha :) gerci son stajim iyi gecmisti :P
Yarin aksam icin ozel biseyler yapmiyoruz biz ailecek 1 kilo cekirdek alip citliycez televizyon karsisinda. Bundan guzel yilbasi eglencesi mi olurmus :)
Hava cidden cok soguk yahu. Kar yaginca hafifler diyolardi ama hafifleyen biseyler goremiyorum ben. Gerci kar da yagmadi dogru duzgun.. Yag soyle dolu dolu, tatil et bi okullari :P
Neyse ben gidip uyuyim yarin yine erken gidip es'le kahvalti yapicam. Birde yarin yeni yili sinifca kutlamayi dusunuyoruz ama bakalim olacak mi? ben sarmalari hazirladim annem hazirladi desem daha dogru ama bana verilen gorevi yerine getirdim en azindan :)
Hasta la vista ;)
Pazar, Aralık 28, 2008
Uzakları özlüyor gözlerim bugünlerde!
"Gel son defa saril bana
Donemem belki bir daha
Gidiyorum buralardan
Gidiyorum uzaklara.."
Guzel sarki yapmislar. Kac sene gecti bak hala aklimda :) bulup tekrar dinlemek gerek.
Sarkinin ilk misrasi da tam benlik.. Gidesim var uzaklara.. herhangi bi yere... uzak olsun yeter. Kacip kurtulmak istiyorum bu ara her seyden. Oldugu gibi birakip uzaklasmak.. Donup arkama bakmamak istiyorum. Bi sure sadece bi sure hicbi sey dusunmemek..
Sadece gitmek.. istiyorum..
Cumartesi, Aralık 27, 2008
ile
Oruç Aruoba
ile/185
Çarşamba, Aralık 24, 2008
Guzel Gun
Ozetleyecek olursam;
- Salvador Dali olumsuzlasabilecek hava kosullari nedeniyle iptal edildi, biz zaten gitmicektik iyi oldu.
- 2 dersimin finalinin test oldugunu ogrendim (baya bi iyi haber)
- Odevimi teslim ettim (icim rahatladi o bakimdan)
- Beni gercekten seven insanlarin oldugunu bi kez daha hissettim..
- Yarin stajimin son gunu.
Bugunun guzel gecmesi normalmis.. Okuldan cikarken de kar yagmaya basladi ki o da ayri bi guzeldi :)
Dunun aksine bugun okul cok kalabalikti, ilk dersten erken ciktik ve ana kantinde oturacak yer bulamadik. Herkes iyi hosken uyumsuzluk yaratan insanlari anlayamiyorum. Problemli insan ne kadar cok yahu..
Bunlar disinda, Tv izlememe sozumu bu aksam 'how i met your mother' icin kaldiriyorum, bu aksam izliyim yeter :)
Sonra gorusmek uzere ;)
Siradan.. Gunler
Son mutlu stajimdan sonra cuma gunu okula gittigimde ben fuara gidicez saniyorken hocamiz gitti bizim yerimize :) 2 saat kantinde oturduktan sonra diger hocamizda 1 saat gec geldi.. cuma gunu bosuna gittim, yoruldum diyebilirim.
Cuma gunu okuldan ciktiktan sonra ek isim sebebiyle bankaya gittim 1 bucuk saatte bankada bekledikten sonra ve telefonumun sarjinin bitmek uzere olmasi sebebiyle muzik de dinleyemeyince kendimi cok mutlu ve stressiz hissettim :P
Cumartesi-Pazar ise ne oldugunu anlayamadan gecip gitti.. Okumayi planladigim hicbir kitabi bu haftasonuda okuyabilmis degilim. Bakalim ne zaman bitiricem :S
Pazartesi ilk 2 saat dersimizin olmadigini ogrenince bi rahatlik geldi bana ama sonra pazartesi sabahi isim oldugu gelince aklima gece uyuyamadim bile dogru duzgun :( Pazartesi dersim olmadigi halde 8 de kalktim, odeme yapilacak yere gittim, bankaya gittim, halama gittim, gittim de gittim yani :) sonra ben nasil okula gidicem diye dusunurken canim es'im aradi ve ogleden sonraki dersinde iptal edildigini soyledi. Tesekkur ederim Allaam dedim tabii :)) fakat sonrasinda durup dinlenmek yokk, bankaya gittim tekrar sonra son olarak artik annemle alisveris yapip geldik eve.. yazarken bile icim bunaldi :(
Bugunde dersimin gec baslamasi sebebiyle bi guzel uyudum :) uyuyunca ne de mutlu oluyorum yahu :) yavas yavas hazirlanirken gitmesem mi diye dusundum okula fakat photoshop ogrenmek gerek diyerek gitmeye karar verdim ve kararimi uyguladim :)
Okul, sali gunu olmasindan dolayi sakindi. Kimsecikler yoktu :P
Bu aksam, 1 haftalik rapor odevimin son aksamiydi, bu nedenle daha da mutluyum :) yarin sabah toparlayip teslim edicem ve bi sure tv izlemiycem :)
Simdilik bu kadar sanirim, karar verdigim yeni bi sablonda gorusmek uzere ;)
Cumartesi, Aralık 20, 2008
Cuma, Aralık 19, 2008
Sensiz Olmaz!
sensiz olmaz, sensiz olmaz
tanıdık kokular yok
sensiz olmaz
kahvaltım anlamsızdı
sensiz olmaz, sensiz olmaz
ilk sigaram bile tatsızdı
sensiz olmaz
anlaşılan alışmışım
sensiz olmaz, sensiz olmaz
bir verdiysem iki almışım
sensiz olmaz
aşk bir dengesizlik işi
sensiz olmaz, sensiz olmaz
dengeye dönüşendir sevgi
sensiz olmaz
yine kendi kendime sormadan duramadım
niye seni böyle istiyorum bulamadım
yalnızlık zor sokaklar çıkmaz
sensiz olmaz, sensiz olmaz
hep tekdüze her şey dümdüz
sensiz olmaz
anlamak çozmeye yetmez
sensiz olmaz, sensiz olmaz
biraz telaşlı, huzursuz
sensiz olmaz
yine kendi kendime sormadan duramadım
niye seni böyle istiyorum bulamadım
gece gelmiş, yatağım boş
sensiz olmaz, sensiz olmaz
sen uzaktasın, ben uzanmış
sensiz olmaz
anlamak çozmeye yetmez
sensiz olmaz, sensiz olmaz
zaman gecmez, sabah gelmez
sensiz olmaz
yine kendi kendime sormadan duramadım
niye seni böyle istiyorum bulamadım
Bülent Ortaçgil
Perşembe, Aralık 18, 2008
Bir Stajin Ardindan
Stajdan yeni geldigim icin mutlu bi an su an :)
Isin ilginc tarafi staj bugun gayet iyiydi. Cok bunalmadim en azindan ama hala bana bi yarari yok. Gelecek hafta son stajim, sonrasinda 1 Ocak resmi tatil ve sonraki 2 haftada finallerim olmasi sebebiyle haftaya staj olayini bitiyorum. Tam da alismisken :P
Bugun notlarin bi kisminin daha aciklandigini ogrendim ve hemen baktim netten. Korktugum basima geldi, Hukuk notum igrenc :( ortalamanin bile altinda (o derece kotu yani) cok calismam gerektigini bi kere daha carpti yuzume kisaca...
Reklamcilik notum iyi hatta gayet iyi (neyseki) Boylelikle benden hukukcu olmayacagini anlamis bulunuyorum, ben reklamciyim kardisim :P Senaryo yazamayan reklamci :)
Yarin ders yok bildigim kadariyla fuara gidicez bolumcek :) Birde Salvador Dali mevzusu var ki zaman yok resmen. Bi yandan finallerden once ders kaybi olmasin diyoruz bi yandan Dali'yi gormek gerek.. Sinifla degilse bile yalniz gitmem lazim.
Carsamba gunu aklimda ileri-geri sallanan tum mevzular silindi. Artik cok daha netim bazi konularda.. bosuna beklenti yaratmaya son :)
Sonra gorusmek uzere ;)
Salı, Aralık 16, 2008
Gunlerden Bir Gun Daa
1 haftalik tatil, sinifin yarisini kendinde degisiklik yapmak isteyenler icin cesaretlendirmis (en azindan ben oyle gordum:)) Benimde dahil oldugum, sacinda degisiklik yapanlar cogunlukta :) ameliyat olanlar, stil degistirenler hepsinden var. Ne tatilmis ama :)
Bu arada sacimi cok begendi canim sinif arkadaslarim :) mutlu oldum cok :)
2 hafta sonra finallerin baslayacagi soylendi. Tirstim hafiften ama bu defa cok daha fazla calisicam.
Dun ders yapilmadigindan olsa gerek bugun okula giden pek yoktu bizden. Ornegin; ben ve es. ne cokmus ama gitmeyen :)) es'in isi cikti, benimde icimden gelmedi gitmek. Bu da guzel aslinda canim istemedi diye astim okulu :) neyse yapmam bi daha :P
Bugun madem evdeyim annemle vakit gecireyim dedim. Sagolsun canim annem kirmadi beni (onunda cani evde oturmak istemiyomus zaten) ve gezmeye gittik. Bizim yakinlarda bi alisveris merkezi var, daha once bi kere gitmistik. Oraya gidelim dedi bende tamam dedim. Gittik, gezdik, geldik. Bana kahverengi bi hirka aldik, ne zamandir almayi istiyoduk zaten. Canimcim'a 2 tane kitap aldik. Istedigi kitaplarin listesi annemin yanindaymis o listeden 2 tanesini aldik. Biri Cahillikler Kitabi, digeri de Livaneli'nin Son Ada'si.
Birde sac kavurma tavasi mi deniyo aleti mi desem bilemedim ama ondan aldi annem. Eve gelince birlikte sac kavurma yaptik, cok guzeldi hatta superdi :) Sonra bir de Kremali Patates yaptik yine birlikte ama bunun pismesi Hasret'in gelisineydi. Patates de cok guzeldi, ben cok begendim sahsen.
Simdilik boyle.. Yarin sabah erken gidicem okula es'le diyet kahvalti yapicaz :) Ve yarin hukuk dersim var, anlamayi deniycem ve mutlaka not tutucam. Cok ciddiyim bu defa :P
Persembe gunku staj disinda her sey gayet iyi gidiyor. Neyse ki az kaldi, tek avuntum bu. Son 4 haftam.. cogu gitti azi kaldi :(
Sonra gorusmek uzere ;)
Pazar, Aralık 14, 2008
Pinhan
"Sade tırtıl ile kelebek değil elbet. Sakın ola hor görme Pinhan; canları horgörme. Bak bu gayb alemine, bir kendini gör. Bak kendine, cümle mahlukatın özünü gör. Devri tamam olan gelir, devri tamam olan gider. Gelen, gidende saklıdır; giden gelende saklı."
Pinhan - Elif $afak
(sf.22)
Cumartesi, Aralık 13, 2008
Pff
Super bi tatilin daha son gunlerindeyim. Bi tuhaf hissediyorum kendimi acikcasi, ne tam dinlenmis gibiyim ne de yorgun. Arada kalmislik var cokca, normal mi bu? Bugun canimcimla kuafore gittik, saclarimi kestirdim. Cani sikkin olunca sacini kestirenlerden degilim vize zamaninda kizlarla konusurken karar vermistim, uygulamak bugune kismetmis :) kahkullerim var artik, cok bi degisiklik yok :P
Az once arkadasim soyledi senaryonun sonuclari aciklanmis hemen baktim, 60 almisim. Cok iyi gecmedigi halde bana yetecek bi not gibi gorunuyo gozume. Memnunum halimden..
Çarşamba, Aralık 10, 2008
Everybody's Gotta Learn Sometime
change your heart,
i need your loving like the sunshine
and everybody's gotta learn sometime
everybody's gotta learn sometime
everybody's gotta learn sometime
change your heart,
change your heart,
i need your loving like the sunshine
and everybody's gotta learn sometime
everybody's gotta learn sometime
everybody's gotta learn sometime
Forrest Gump

Jenny: "Hey, Forrest, were you scared in vietnam?"
Forrest: "Yes. Well, i, i don't know. Sometimes it would stop raining long enough for the stars to come out and then it was nice. It was like just before the sun goes to bed down on the bayou. There was over a million sparkles on the water like that mountain lake. It was so clear, jenny. It looks like there were two skies, one on top of the other and then in the desert, when the sun comes up. I couldn't tell where heavens stopped and the earth began. It was so beautiful."
Jenny: "I wish i could have been there with you."
Forrest: "You were."
Jenny: "I love you."
Salı, Aralık 09, 2008
A$k iki Perde

Bırak yaşandığı kadar yaşansın aramızda sıkışanlar
Sen sadece benden gittin, benim içimden,
Ben sadece olduğum yerde kaldım, gittiğin yerde
Soru sormadan aramızda anlaşılamayanlara yaptığımız yorumlar,
Ve hayatımızı zorlaştıran o tuhaf bakışlar
Bırak kalsınlar
Ne sen varsın evde ne de ben var olsam da yok olduğun yerde,
Şimdi sözlerin bittiği an, yaşananların hatırlandığı an işte
Belki de sen ve ben değildik başrolde!
Garip gelebilir ama ben seni ilk günden beridir sevmiyorum,
Ne zaman aynı odada elimi nereye koyacağımı bilemeden karşında durdum,
O gün sana aşık oldum
Öyle bir duygunun içinde öyle bir değişiyor ki insan,
Kendini anlıyor önce, kendini sevdiğini hatırlıyor,
Replikler gitgide aynı, roller gitgide sıcak
Seyirciler gitgide uyuyor
Biz sadece kendimize oynuyor gibiyiz
Biz sadece kendimize ağlıyor gibiyiz
Bırak aksınlar
İçime akan zehir beni uyandırıyor bir gece vakti
Seni benden ayıran bu zehir utandırıyor beni kendime duyduğum acıma duygusundan!
Bırak acısınlar
Tüm organlarım, tüm duygularım, tüm uykularım
Bırak çürüsünler
Bizim sürdüremediğimizi onlar nasıl sürdürsünler
İşte şimdi kadınlığımın tümünü erkekliğinin tümüne bıraktım, al!
İki doğru hayat, nasıl bir tek yalanla yok olur anlayamadım hala
Ah dedim
Ah, keşke hep tahta bebeklerle oynasaydık,
Büyümeseydik hep cüce kalsaydık,
Yaşadıklarımızın farkında olmadan, bitenleri de hemen yeni başlangıçlarla kapatsaydık
Delindik
Zar gibi, uzun yollar gibi, atmosfer gibi
Çürüdük, sevişirken masada unuttuğumuz elmalar gibi
Kullandıkça paslanan demir korkuluklar gibi
Eridik, dışarıda bırakılan ve kendi kendine bakteri üreten etler gibi
Kokuştuk biz de işte sonunda!
Aşk bize de ilk perdede güzeldi
Aşk bizde de mola vermişti
Seyirciler bir nefes sigara peşinde,
Biz seninle ezberdeyiz replikleri yaşadığımız her yerde, kuliste
Aşk bizde de son perdede bitermiş,
Bitti de!
Aşk hep tek bir sahnede iki perde oynanır,
Oynadık, oyun böyle!..
Çisel Onat
Beynelmilel

"it baharı görmüş ama, yediği taşı allah bilir derler ya...bizimki de o hesap...benim canım...biz gevendeyiz, düğüncü. Düğünü eden onlar, sefilliğini çeken biz. Benim anam ben dört yaşındayken rahmete gitti. Sana onun adını verdim...Gülendam...Gülendam dediler mi dağ taş selama dururmuş, güneşe aya siz doğmayın ben doğayım dermiş. Oyle belalı bir güzellik... Kaderin benzemesin, aynı sen... Benim anam açlıktan öldü açlıktan. Açlık belasına aha bu babamla ben çok gurbet düğünü gezdik çok. Bana fistan giydirip beni oynatırdı, bazen de beraber giyer öyle oynardık. Cok sarhoş mezesi olduk çok... Senin o halkın var ya o halkın, onun tokatını ben doğduğum günden beri yiyorum. Benim derdim sen tokat yemeyesin diyedir ama onu da ben sana vurdum... Ben sana daha ne diyeyim ha?.. Ben sana daha ne diyeyim?... "
***
"- Senin kiz arkadasin da vardir simdi üniversitede.
- Yoo.. yoktur. Bunlar kücük burjuva aliskanliklari.. Hem ben artik devrimci oldum.
- Iyi yapmissin vallahi! "
***
"- Ee sey ben sey diyecektim.. Yaw nasil desem; desem sana dert, demesem bana dert. Keske biz seninle ayni evde olsaydik, o zaman ben sana sabahlara kadar kayit yapardim, iste sen de bana kitap okurdun... öyle bilinçlenirdik.."
Cok begendim ben bu filmi!
Pazartesi, Aralık 08, 2008
Bayram Havasi
Yaklasik 2 saattir nete bakiniyorum, Annem bayram hediyesi olarak mp3 calar alacak canimcimla bana su an karar asamasindayiz :) ben sony begendim bi tane ama emin de degilim acikcasi. Ipod nano var aklimda ama 2 tane alinacagi icin zorlamaya gerek yok diye dusunuyorum. Gerci fiyat farki cok yok aralarinda ama daha net bi karara varmis degiliz. Bu hafta icinde gidip alalim istiyoruz, daha fazla muziksiz kalmasin kulaklarimiz :P
Okulun baslamasina koskoca bi hafta var, boyle soyleyince oo cok zaman var diyorum ama bi bakicam cumartesi olmus (bana gore cumartesi geldiyse pazartesi de hemen gelir:)) Bu hafta icinde kaldirdigim tum notlari duzenleyip dogru duzgun not tutmaya baslicim. Derslerden sonra duzenli olarak tekrar yapicim ki hukuk finaline simdiden hazirlamam lazim kendimi :) ve tabii senaryo :(
Ne zamandir kitap okumuyorum bunu fark ettim. En son Penceremden Gokyuzune Sarkarken Ask vardi elimde ama onu bir biraktim pir biraktim elimden :( once bahanem stajdi sonrasinda zaten dersler ve vizeler geldi. Aslinda bahane arayana bi dolu var, bahane yaratmak istemiyorum acikcasi pek icimden gelmedi okumak. Sanki hic ilerlemeyecekmis gibi geldi. Bi kitabi yarim birakip bi digerini okumayi da istemiyorum.
Ben boyle kendi capimda ugrasirken Hasret aldi bi guzel okudu, bitirdi kitabi :) Aferin walla :)) Artik okumam gerek diyerekten biraz sonra tekrar elime almayi dusunuyorum ve bu defa kararliyim :) hatta bitirdikten sonra anlaticim burada ;)
Biraz sonra kitap okumaya baslicim dedim ama oncesinde film izlemeyi dusunuyorum :) Beynelmilel.
Daha sonra gorusmek uzere ;)
Cumartesi, Aralık 06, 2008
Wish You Were Here

so, so you think you can tell
heaven from hell,
blue skies from pain
can you tell a green field
from a cold steel rail?
a smile from a veil?
do you think you can tell?
and did they get you to trade
your heroes for ghosts?
hot ashes for trees?
hot air for a cool breeze?
cold comfort for change?
and did you exchange
a walk on part in the war
for a lead role in a cage?
how i wish, how i wish you were here.
we're just two lost souls
swimming in a fish bowl,
year after year,
running over the same old ground.
what have we found?
the same old fears.
wish you were here.
Cuma, Aralık 05, 2008
Vize Biter, Ben Biter
Dun, bunlarla vize haftasini ve gecici bi sure -bayram tatili- okulu kapatip geldim :))
Okuldan ciktiktan sonra Es'le Bakirkoy'e gittik. Malum sinavlar bitti, kutlayalim dedik kendi aramizda ve kokorec yedik :) Superdi yahu :) Sonrasinda halka tatlilarimizi yedik ve ayrildik. Insanin ayni seyleri yapmaktan zevk aldigi dostlarinin olmasi super bi durum :)
Yaklasik yarim saat otobus bekledim eve gelirken ve hava cok soguktu. Otobus bostu neyse ki oturup uyudum bi guzel :)
Simdi tum notlari, defterleri, kitaplari kaldirip uyuyucam ve super ruyalar gorucem :))
Pazartesi okul olsaydi keske hafta sonu uyusam yeter bana diyorum ama bi yandan da Persembe gunu bayram tatili dolayisiyla stajim yok, nasil mutluyum anlatamam :)
Tum yorgunlarin dinlendigi, tatil yapmak isteyenlerin amacina ulastigi ve eglence arayanlarin ulastigi bi bayram ve tatili olsun!
Sonra gorusmek uzere ;)
Perşembe, Aralık 04, 2008
asdert!
Yaklasik 2 saattir birbirinden farkli ve ilginc ve dikkat cekici fikirleri olan insanlari izliyorum. Ben bu isi yapabilecek miyim bilmiyorum acikcasi.. yarina fazladan senaryo yazmam lazim ve bence (en azindan simdilik) bu buyuk bi problem.
Simdi gitmeli, notlari okumali-anlamali, ilgi cekici bi senaryo yazmali ve kendimi yarina hazir hissetmeliyim. Zor gibi gozukuyo ama bakalim bakalim :)
Bir de staj yok bu hafta :) Ne super degil mi :P sinavlari bu sebeple bile sevebilirim yahuu :))
Salı, Aralık 02, 2008
Bir Nehrin Tükeni$i
Seni soruyorum
Hiçbir þey bilmiyorsun
Hep bir çaglayan gibi senin sevdana aktim
Sen ise sularini kaçiran bir nehir gibi uzaktin...
Tükenisi bir askin
Bir nehrin tükenisine benzer
Ne deniz olabildin
Ne nehir kalabildin...
Kendin ol
Kendin ol
Sen buysan baskasi ol!
Buysan kederden ölecegim
Baskasi olursan da kimi sevecegim?
Yilmaz Odabasi
Vize - Mize
Aslinda yatip uyusam super olacak ama bi yandan da notlara son kez bakiyim diyorum bu ne yaman celiski anne :S
Click'te ki kumandadan olmasini istiyorum su an elimde :( sar ileri, al abi bi guzel 1 hafta sonrasina, sen rahat ben rahat :) ama sonrasinda kaldigimiz yerden devam edelim monoton olsada hayatimiza.. hep ileri, hep ileri nereye kadar degil mi :)
Hukuktan felaket korkuyorum ve biliyorum, korkunun ecele faydasi yok :) sinavda ne yapacagim konusunda hicbir fikrim yok, aklimda dersle alakali bi tane bile cumlecik yok, not yok, o yok, bu yok.. Allam yarebbim :(
Ne ise zaman 3'e dogru hizla ilerliyo malum, ben artik gider..
Notlari bi guzel okur sonrasinda da sizar :)
iyi geceler olsun hepimize!
Cuma, Kasım 28, 2008
Tuhaf
sonra gorusuruz herhalde.. cok.. cok.. cok sonra!
Çarşamba, Kasım 26, 2008
Bilmiyorum yine..
Ilk defa bu denli yakin hissettim kendimi ona, gozlerine baktigimda baska hicbir sey dusunemedim. Ne oncesi kaldi aklimda ne de sonrasi.. Neydi bu? Silip atmayi isterken neden boyle oldum? Bilmiyorum.. fark ettim hicbir sey bilmiyorum ben..
Perşembe, Kasım 20, 2008
Sen Söyle Hayat
sesini ve sozleri begendim, yaziyim hemen ;)
su gibi akıp gitti yıllarım
aşkı ararken bitti bütün yollarım
bomboş kaldı zamanla avuçlarım
ben hep bekledim hiç giden olmadım
hazırım kendimden geçmeye
aşk isterse
kelebek ömrü kadar kısa sürse
dönemem artık senin olduğun şehre
kanıyor mazim içimde öylece
görmeden duymadan mümkün mü yaşamak
ellerim dokunmadan
aşk yalan mı gerçek mi sen söyle hayat..
Ferhat Göçer
Eklenti :
i$ miiii :S
Canimcim da olmasa ne yapardim bilmem :))
Salı, Kasım 18, 2008
Uçları Kırık

bir sen varmışsın ve biri istiyor seni
karanlıkmışsın onun uçları kırık saçları gibi
hemen arkandan o yürür
kanı aktıkça korkusu gözlerinde büyür
bir sen varmışsın ve biri bekliyor seni
dağınıkmışsın onun en yakını, yorganı gibi
her rüyanda gizlice uyur
istemezsen yalnızlığa uyanmaya mecbur
dileğini tutmuş sayar, sonsuzdan geri
yanarken yanakları üşürmüş elleri
dönebilsen, bakabilsen geri
unutmuştun, hatırlarsın belki ismini
yağmurlar yağdığında
biri geçerken yanından
ellerine tutunur
yağmurlar durduğunda
biri kaybolur aniden, bilerek
unutulur, unutulur
Pazartesi, Kasım 17, 2008
Anlamazdın
ben söylerken gülmedin mi
falımızda hasret var
ayrılık var, demedim mi?
anlamazdın anlamazdın...
kadere de inanmazdın.
hani sen acı veren,
kalpsizlerden olamazdın?
dilerim ki mutlu ol sevgilim,
ben olmasam bile hayat gülsün sana
günahım boynunda,
ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda...
la la la lay la lal laa
la lal la lay la lal laa
kalbim bomboş kaldı sanma,
acılar geçer zamanla.
aşka tövbe demem ben,
görürsün sevince yeniden...
Ayla Dikmen
Issiz Adam'i izleyen herkesin bogazinda bir seylerin dugumlenmesini saglayan sarki.. Super hakikaten..
Cumartesi, Kasım 15, 2008
Gunlerden Bir Gun Daha
Kitap ve muzik disindaysa hayatim; dersler, 1 gunluk stajim, yollar, otobusler, dolmuslardan ibaret :) Yanlis anlasilmasin kesinlikle sikayetci degilim :)
Kitap fuarina gitmeyi planladigimi soylemistim fakat gerceklestiremedim :( Gerci yeterince okumam gereken kitap var, daha fazlasina ihtiyacim yok "simdilik".. Gecen gun anneme Yilmaz abi bi suru kitap vermis, benim ve canimcim okusun diye.. 6 tanesini ben begendim, digerlerini de canimcim. Su an canimcim Dorian Gray'in Portresi ' ni okuyor. Ben hazirlik doneminde ingilizcesini okumustum.. zamanin ne kadar hizli gectigini fark ediverdim birden :))
Dun es'le okul cikisi Kadikoy'e gittik, Issiz Adam filmini izledik. Net bi yorum yapamiyorum nedense :/ ne superdi diyebilirim ne de berbat.. oyle bi filmdi iste :) ama oyunculuklari cok begendim bunu soyleyebilirim :)
Yapmam gereken bi suru odev, proje var ve benim aklima hic parlak bi fikir gelmiyor.. ne yapsam bilemiyorum. Biraz sonra disari cikicam bir seyler almam lazim hem bu arada kafami toparlarim belki de iyice dagitirim, bilemiyorum :))
Simdi gidiyorum, sonra gorusmek uzere ;)
Salı, Kasım 11, 2008
Zaman Beklemez!
aç gönlünü, dön gel yavaşça
ben sensiz yanan bir ateştim,
söndüm zamanla
bir düşman gibi gel üstüme,
özletme kendini
sen bir dost gibi, kardeş gibi
özlenen sevgili
sabrı öğütler zaman, oysa odur durmayan
ben beklerim de zaman beklemez ki beni
iyisi mi sen kalk , geç karşıma , aç gönlünü , dön gel yavaşça
ben sensiz yanan bir ateştim , söndüm zamanla
*Gecenin bu saatinde, bu sarkiyi 100. defa dinliyorum.. Boyle sozler, boyle muzik, boyle bi ses, defalarca dinlenmez de ne yapilir? Hicbir sey dusunmeden, sadece sozler ve muzik!
Dinleyin, Sevin, Sevdirin!
Köprüden Önce Son Çıkış
- ki çoğu zaman tenha -
ve yüreğimdeki çiçekleri umursamazsızın beni
çiğneyen arabalar, yollar ve bu kalabalık;
öylesine yaşamak mesaisinde hep
ve her görüşümde yollarda mutlu yüreğimi
ürküten, içimdeki mavi gözlü çocuğun en güzel
oyuncağını: düşlerimi inciten, ağızlar dolusu ve
en büyük harflerle kural diye bağıran o malum
uyarı: köprüden önce son çikiş
görülesi değil midir ötesi köprünün...
ya bir kalp atımı kadar yaklaşacaksam
aradığım her ne ise' ye...
ya düşlerimin en cesur kuşu konmak üzereyse
düş bahçemin ekinine...
yarını bilmemekteki o gizemli cazibe değilse
tüm acıları ve acımasızlığına rağmen
'yaşamak güzel' dedirten, söylesene nedir?
ya köprünün sonundaki geceyse çaresi
fırtınalar vadisinde yalnız bir kır çiçeği
küskünlüğümün...
'köprüden önce son çıkış'
yaşamakla örselenmiş tüm yüreklerin
saklı ve sinsi kaygıları...
kabusları, yani sevmek korkaklığı!
düşlerime senaryo yazmaktan ürken, hayata ve
onu yaşamaya erkenden kırık not vermiş,
aşkın mutluluğun-delinin kuyuya attığı taşların-
tek ve doğru bir açıklaması olduğuna
inanmış yüreklerin kuralları...yasakları...
' d o ğ r u l a r ı . . .
doğru nedir anlatsana!
nasıl yaşar, neyle beslenir?
bencil mi yoksa sevecen midir?
gözleri var mıdır mesela
ve varsa bile seninkiler kadar güzel midir?
artık çok geç; k ö p r ü d e y i m
arıyorsam, arıyorsam yanıtları
soruyorsam ve sorguluyorsam
ve bir anlam olmalı diyorsam her çarpışında yüreğimin...
yaşamak zor bi oyun!
sen, şarkılar söylemeye devam ettiğim,
benimlesin biliyorum.
düş tarlamın,
kuralsız, yasaksız, doğrusuz bahçemin ekini
n e r d e s i n ?
feridun düzağaç
bin900doksansekizinci 17 mart gecesi 03.57 istanbul
Pazartesi, Kasım 10, 2008
Ask!

Grinin vucut bulusu gibiydi ask, siyahi ve beyazi ayni tene giydirebilirdi ve biterdi ardindan.. Ask butun sehirleri terk etse de guzeldi. Korkmazdi insan asktan, usumezdi ki hic ask sarardi onu.. Dusse bile ask tutardi onu, kaybetse bulur, olse yasatirdi. Urkek bir intro gibiydi sarki, ardinda sakladigi hakkinda bilgi vermiyordu, "Asktan korkma!" diyordu sadece ve ekliyordu;
Ask biter, yere dusersin ve sonra eklersin; "Hayir istemem bir baskasini, yalniz da ayaga kalkabilirim." Bu yuzden grinin vucut bulusu gibiydi iste ask.. Butun tezatliklara tezat bir sekilde yayilirdi gidenlerin ve kalanlarin ardindan. Dikenler batardi gidenin ardinda kalana, bir kum tanesi kadar kucuk, daldigi derya kadar buyuk bir aciyla.. Laf degildi, askti bu..
Griydi ask, O ise; bu gri sehrin tum yollarini rengarenk boyamak isterdi, bana ozel'di. Sanki biraz Umay Umay, biraz ask..
Hic bilemezdim bir sarki bir omru nasil kanatir, hangi soz nasil batar.. Ve o sozler gun gelir nasil susar.. Susar iste, susar!
Pazar, Kasım 09, 2008
Bir Öykü..
-"sen, sen bana dokunuyorsun" dedi.
-"yüreğimde bir yerleri acıtıyorsun , ama anlatılmaz güzellikte bir şey."
tanrım, bir şey olsa... aygaz kamyonu falan geçse... aniden ceviz iriliğinde dolu yağmaya başlasa... bu romantik ortamın içine etse... ne oldu bu kıza, neler söylüyor...
-"iyi ki varsın... iyi ki... neye benziyor biliyor musun? eskiden kaldığım yurtta camlar, içerisi dışarıdan gözükmesin diye beyaz yağlıboyayla boyanmıştı.. o boya tabakasındaki küçücük bir delikten bakınca dışarıyı görüyordum ben.... hele baharda, öyle güzel gözüküyordu ki... iste seninle olmak, o bembeyaz ya da siyah şeyin ortasında küçücük bahara bakan deliği bulmak gibi."
işi şamataya vurmalıyım, yoksa fena olacak... bu havada hayatta dolu yağmaz... aygaz kamyonu filan geçeceği de yok... kız resmen yerli film replikleri atıyor.. hayır, ben ters adamım, inanıveririm, dökülürüm, aşık olurum, betonlara çakılırım, asıl benim canım acır... yerli film... evet... yerli film...en Ayhan Işık sesimi kullanarak, hınzır bi ifadeyle, ona Belgin Doruk muamelesi çektim... misilleme olarak yeşilçam öykülerinin değişmez repliğini attım...
-"Bırak bu lafları, kaç para istiyorsun onu söyle... onbin, yirmibin?.."
esprime güldü... güzeel... ardı arkasına zincirler, konuyu dağıtırım... gülmesi bitince,
-"bu da senin numaran" dedi... "zırhın delinsin istemiyorsun... hesapta hiçbir şeyi ciddiye almıyorsun... aslında sana göre hayat o kadar ciddi ve acıklı ki... böyle bir numaraya gerek yok... koy ver gitsin kendini."
gözlerime anne anne bakıyor...
-"güzel olduğunuz kadar küstahsınız da bayan" dedim,
Ayhan Işık sesimle...dedim ama mümkün değil... saatlerce bana inanılmaz sevgi sözcükleri sıraladı... ben ise ona yerli filmlerin değişmez repliklerinden attım durdum... sırasıyla Necdet Tosun, Sami Hazinses, Cilalı İbo, Turist Ömer, Ediz Hun... hatta bir ara ayağa kalkıp "ayy-gaaz" diye bile bağırdım...sözünü ettiği yağlıboyadaki küçük delikten zırhımı açmasına asla izin vermedim... yıkılmadım, yavşamadım, kendimi asla açmadım... erkeklik gururuma değmesindi yağlıboya.
-"korkacak bi şey yok" dedi... "ben sana ne yapabilirim ki?"
-"çok şey" dedim...
"çok şey" derken kendi sesimi kullandığımı fark ettim.
hemen kendimi toparlayıp Ediz Hun, Ayhan Işık, Figüran Osman ve Erdal İnönü sesleriyle ayrı ayrı üç kez "çok şey" demeye çalıştım...ama üçünde de kendi sesim çıktı...
sonra... sonra, yine yerli filmlerdeki gibi takvim yaprakları uçuştu... ben onu hiç aramadım... bir gün aklıma fena düştü, aradım... aslında aramadım... telefon açtım.
o, "alo... alo" dedi, ben sustum... aniden,
-"susarken bile Ayhan Işık taklidi yapıyorsun" dedi...
anlamıştı... aslında belki de tek sorun, gerçekten anlamasıydı...
-"ne fena değil mi?" diye sürdürdü...
-"insan hep çok sevilsin diye uğraşır... sevilince de ödü patlar..."
sustum...
-"belki de sen haklısın, o zırh ne kadar kalın olursa, o kadar iyi... artık arama, olur mu?" dedi.
-"ve sakın üzülme... o öyle lanet bir zırh ki; sen bile içerden delemezsin."
yine sessizlik... derken, Belgin Doruk gibi son cümlesini söyledi...
-"hesapta kendini koruyordun ama yine acı çekiyorsun... boş ver... ne diyorlardı... gençsin, unutursun."
genç miyim, unutur muyum?.. telefonu kapadım... sokağın köşesinden, yırtınarak bir aygaz kamyonu geçip gitti...
Atilla Atalay
Cumartesi, Kasım 08, 2008
Yağdıkça

Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü
kavim göçlerinden bu yana ağlayan
ve durmadan cep kanyağı yakıcılığında
ezgiler çalan, çaldıran, yakalatan
adı bende gizli bir kadındı istanbul.
şehre bir yağmur yağdı ben ağladım.
sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizans'tan
oyun dolan yoktu gözlerde yalnızca ses
verilmiş sözler birdi... edilen yeminler sıfır
eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
bir aşkın izlerini yok edecek başka bir aşk sipariş edildi yeniden
bir şehre yağmur yağdı, ben ağladım
kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
hangisi talandı demli öpücüklerin
ve buğularda yitirilen kimin adıydı
bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu
soyulur muydu kabuğu hayatın
yoksa bütün vitamini kabuğunda mıydı?
yağmur şehre bir yağdı, ben ağladım
ben giderken en çok seni götürdüm
aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcıları
yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
kutsal kitabımdı ziyan edilmiş sevgililer atlası
ben sevmeyi beceremedim
belki de sevilmeyi
benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
ben şehre ağladım, bir yağmur yağdı
ben bir ağladım, şehre yağmur yağdı
ben, yağmur, ağladım...
Yılmaz Erdoğan
Elmas
Oysa islenip, duzgun kesim yapildiginda elmasa donusur. O zaman elinize aldiginizda sizin icin cok degerlidir. Cok dikkatli tutarsiniz hatta cogunlukla uzaktan bakip seyredersiniz. Sizin olmasini istersiniz, sirf size yakissin diye en guzel tavrinizi takinir, en guzel makyajinizi yapar ve en guzel kiyafetlerinizi giyersiniz. O size alisincaya kadar, sizi kabulleninceye kadar kendiniz gibi davranamazsiniz. Kasilir ve en iyiyi oynamaya calisirsiniz.
Gercekten hoslanilan kisiyi buldugunuzda da binlerce komur arasindan elmasi bulmus gibi olur, uzaktan izlemeyi tercih edersiniz. Cunku oyle degerlidir ki asla sizin olamayacakmis gibi gelir. Asla sizi gormeyecek, sizin ona baktiginiz gibi bakmayacakmis gibi gelir. O an kendinizi basit bir cakil tasi gibi hissedersiniz. Elmasin kendi parlakligindan asla goremeyecegi kadar sonuk ya da elmasi ellemekten korkan bir culsuz gibi… Oysa sadece bir elmastir. Sadece iyi kesim yapildigi icin degerlidir, yerin altindan cikarilmis bir komur parcasi..
Cuma, Kasım 07, 2008
Sensiz Kalacak Bu $ehir

Biliyorum bir gün bir gemi gelecek
Bu sensiz limana ama o gelene dek
Sensiz kalacak bu sehir
Sensiz kalacak bu liman
Sensiz batacak bu günes
Biliyorum bir gün bir gemi gelecek
Bu yalniz limana ama o gelene dek
Sensiz kalacak bu sehir
Sensiz kalacak bu liman
Sensiz batacak bu günes
Ta ki o gelene kadar
Gökten yildiz toplayacagim
Senin o salkim salkim saçlarina
Isil isil bir taç yapmak için
Sensiz kalacak bu sehir
Sensiz kalacak bu liman
Sensiz batacak bu günes
Sensiz atacak bu yürek
Sensiz yanacak sigaram
Sensiz solacak bu güller
Badem
Gunlerden Bir Gun
Bu arada 27. Istanbul Kitap Fuari'nin son iki gunu. 9 Kasim, Pazar gunu yani son gunu gitmeyi planliyorum ama bakalim belki yarin gidebilirim. Fuar, bu sene "1968: 40 Yıl Önce, 40 Yıl Sonra" temasıyla duzenlendi. Gidip gorursem anlatirim :)
Okul hakkinda anlatacagim pek bir sey yok bu hafta. Bugun ilk derse yetisemedim uyuyakalmisim da :) zaten 4 saat ders vardi, 3 saatine girip geldim. Erkenden eve geldim cunku cok yorgundum hala da yorgun oldugumu soyleyebilirim :)
Buraya yazayim ki kafama girsin iyice.. Artik Sahan yok, bitti, gitti tamamen.. Bugun anladim artik, mutluyum, huzurluyum (:
Az sonra koca bi kase patlamis misir esliginde film izlicez ailecek. Hangi film bilmiyorum henuz :)
Sonra gorusmek uzere diyim ;)
"Zamansiz gidermisim, yarim birakirmisim, sonlari sevmezmisim"
Kim? Ben mi?
Yok canim daha neler ;)
Çarşamba, Kasım 05, 2008
-di' li gecmisten tek yaram
Guzel bi Carsamba gununden sonra bilgisayara kavusmusken bloguma bi ugrayayim dedim :)


Pazartesi, Kasım 03, 2008
Here With Me
i wonder how am i still here,
i don't want to move a thing,
it might change my memory
oh i am what i am,
i'll do what i want, but i can't hide
i won't go, i won't sleep, i can't breathe,
until you're resting here with me
i won't leave, i can't hide, i cannot be,
until you're resting here with me
i don't want to call my friends,
they might wake me from this dream
and i can't leave this bed,
risk forgetting all that's been
oh i am what i am,
i'll do what i want but i can't hide
i won't go, i won't sleep, i can't breathe
until you're resting here with me
i won't leave, i can't hide, i cannot be,
until you're resting here with me.
Dido
Pazartesi idi
Reklam dersinden onemli bi odevim var, ilk defa icimden gelerek yapmak istiyorum :) Dogru, duzgun bir seyler yapsam iyi olacak.
Senaryo dersinde yaratici calismalara katilmamistim, cuma gunune kadar 3 urunle ilgili yaratici fikirler bulmam lazim. Gecen hafta aldigim kitabi okumaya baslayacagim bu aksam, yarari olur diye umuyorum :) Bulacagim fikirler begenilirse yazarim buraya :P
Yarin okul cikisi Kadikoy'e gitmeyi dusunuyorum, hukuk kitabini bulamadim bizim buralarda. Kuzuma sormustum bende Kadikoye baksin diye, bakmis saolsun ve bulmus :) Yarin es'le birlikte gecmeyi dusunuyorum Karsi'ya.
Cuma gunu, yine eski mevzular gundeme geldi Yalcin'la . Anlamadigim seyse normalde nerdeyse hic konusmuyoruz ve bir isim yuzunden aramizda hic sogukluk yokmus, eskisi gibiymisiz gibi (?) konusmaya basladi. Bi de kadinlari anlamak zordur derler! Ve su an yine konusmuyoruz.. Anlayan beri gelsin! Ne yapmami bekliyo bilmiyorum ki...
Sinirlendim durup dururken yaa guluyorum kendime :))
Simdilik bu kadar sanirim, sonra gorusmek uzere ;)
Yorulduk mu ne?
aslinda cok uykum var fakat uyumamakta direniyorum yine :) cok yorgunum, felaket yorgun hissediyorum kendimi ustelik sirtim ve bacaklarimda cok agriyor ama mutluyum :) Umarim tum yorgunluklar boyle mutluluk verici olur ya da ne bileyim yorulmak bile mutsuz edemez kimseyi umarim (sacmaladim mi ne:)) bugun pazar oldugu icin daha dogrusu dun, buyukbabamin yanina gecmis olsun dileginde bulunmak icin bircok insan geldi. Hepsiyle ayri ayri ilgilenildi, yemekler yendi, caylar icildi, gidenler ugurlandi, gelenler karsilandi. Kalabalik, mutlu, yorucu bi gundu. O kadar kosusturmaca icinde Babam'da bu aksam gidecekti. Aksam 8 bucuk gibi cikti evden, K. Dayimlar birakacakti onu havaalanina. Hep birlikte ugurladik babami, icimiz biraz buruk.. Sonra kalan misafirlerde gittiler ve bizimkilerle birlikte yemek yedik tekrar ve cay ictik. Amcamlarda gittikten sonra sakinler gibi olduk bi ara ve annemin telefonu caldi, arayan babam. Ucagi kacirmis :) Geri geldiler su an icerde oturuyolar :)) Yasadigimiz her an, aldigimiz her nefes bir mucize aslinda..
oyle degil mi? :)
Pazar, Kasım 02, 2008
Gördüğüme Sevindim
aradan yillar gecti, silinmedin hafizamdan
her gece gibi bir geceydi seni gorene kadar
birer birer ciktilar yerlerinden hatiralar
hatiralar, unutulmaz..
duygularima esir oluyorum seni gorunce
insan bin kere mi yaniyor bir kere sevince
ruh bedenden ayriliyor cekimine girdim
bir kere daha yandim ama canim, gordugume sevindim..
(bin kere daha yanarım sana canım gördüğüme sevindim)
Grup Gündogarken
Seni Kendime Sakladım
onu bunu bilmem anlamam
kim ne derse desin lan
arkanızdan yol almam
onlar ister darılsın
isterlerse barışsın
onu bunu bilmem karışmam
kim ne derse desin lan
ben alınıp satılmam
onlar ister alınsın
isterlerse satılsın
seni kendime sakladım
hepsini ben hesapladım
onu bunu bilmem anlamam
kim ne derse desin lan
işte meydan işte can
onlar ister kapışsın
isterlerse barışsın
seni kendime sakladım
hepsini ben hesapladım
Duman
Cumartesi, Kasım 01, 2008
Kızkulesi

Karanlıktan korkan çocukların
Vapur dumanından bir bulutun içinde
Köşesindeki mavi bir iskemlede
Başında beyoğlu sarhoşluğuyla
Takvim
ama çok korkuyorum ya reddedersen
gururdan mı nedendir artık
e sen gel kendini alt edersen"
son zamanlarda en cok dinledigim sarki budur herhalde..
pisman olmak verdigimiz kararlardan, her seyin daha farkli olabilecegini fark etmek..
soz biter.. ben kalirim geride..
Cuma, Ekim 31, 2008
Buyukbabam
En son gorusmemizin uzerinden hayli zaman gecti. Gelismeler, degisiklikler de var elbet.. Son yazimi Buyukbabami arayayim diyerek bitirmisim ama aramayi yine de unutmustum.. Buyukbabam gecen cumartesi gunu rahatsizlandi ve annem, babam, halamlar ve amcam memlekete gittiler. Cok korktuk hepimiz. Kotu bi gundu neyseki gecip gitti (cok sukur). Su an buyukbabam burda ve sagligi duzelmis durumda. Ben kendimi cok kotu hissediyorum, o kadar zaman aklimdaydi ve gun icinde bircok seye vakit bulup, unutmazken bi telefon acmayi, sesini duymayi unutuyorum. Nasil bi insanim ben? Ya bi daha sesini hic duyamasaydim.. Soylenecek cok soz yok aslinda.. neyseki sagligina kavustu canim dedem Allahim onu bize bagislasin..
Bunu yazayim, unutmayayim, bir daha boyle bir sey yapmayayim diye yaziyorum bunu.. Hem buraya hem aklima..
Salı, Ekim 21, 2008
Ride Of Your Life
Wishing on a shooting star
But dreams alone won’t get you far
Can’t deny your feelings anymore
The world is waiting right outside your door
What are you waiting for
Come on, here’s your chance
Don’t let it slip right through your hands
Are you ready for the ride of your life
Your dreams are riding on the wind
Just reach out and pull them in
And get ready for the ride of your life
In your heart you know what you must do
You only got yourself to answer to
Don’t let fear of falling hold you down
Your spirits flying high above the clouds
You’re glory bound
Come on here’s your chance
Don’t let it slip right through your hands
Are you ready for the ride of your life
Your dreams are riding on the wind
Just reach out and pull them in and
Get ready for the ride of your life
You're on your way no looking back
There’s no future living in the past
You’re free at last yeah
You’re free at last
Come on here’s your chance
Don’t let it slip right through your hands
Are you ready for the ride of your life, yeah
Your dreams are riding on the wind
Just reach out and pull them in and
Get ready for the ride of your life
The ride of your life
Come on, come on, get ready
Yea, yea, yea
Your dreams are riding on the wind
Just reach out and pull them in
Get ready for the ride of your life
Oliver James
Bi gun daha
Staj dosyami hazirlamam lazim, aslinda pek zor bi seyi yok ama ders calismamaya, okuldan geldikten sonra rahat rahat oturup uyumaya alistigim icin olsa gerek cok zoruma gidiyo :(
Madem bilgisayar basina gectim en azindan bloguma bugun hakkinda bi seyler aktarip oyle gideyim dosyamin basina :)
Oncelikle efendim, bugun 4 saat dersim vardi ve gec basliyordu ki ben cok mutlu ve de memnunum bu gec baslama hadisesinden dolayi :) es'lerle kahvalti yapicaz demistim ama sabah bi degisiklik yaptim ve bizimkilerle kahvalti yaptik. Neyse ki es'ler de toklardi bi problem olmadi yani :) Bahcede oturup cay ictik bizde hep birlikte. Ilk dersin sonunda Kavi geldi yanima ve bi sey konusucam bi gelir misin dedi, bende gittim tabii.. once ciddi bi sey sanmistim neyseki degilmis :) (en azindan bence) hazirlik donemindeki bi arkadas hakkinda bi seyler soyledi, bu arkadasla bizim es darilmislardi birbirlerine, kavi de bunlari baristiralim dedi bugun. Olayin ilgilisi ben olmadigim icin benim icin sorun olmadigini soyledim ama ekstra bi caba gosterecek degilim acikcasi.. ne yaparlarsa kendi aralarinda halletsinler bence.. ne ise biz kavi ile konusurken Oktay gecti yanimizdan.. aslinda okulda olmamasi lazimdi ama okuldaydi (kafa karistiracak ya) takilmiyim diyorum ama yapamiyorum sanirim.. donup dolasip yine ayni yere geliyorum :(
Okul cikisinda dosyami imzalamasi icin patronumu aradim, saolsun geldi okula kadar imzaladi dosyami. Cikista es'le birlikte bekledik. Canim es'im saolsun yalniz birakmadi beni :) Iyi dostlara sahip olmak harika bi duygu :) Yaklasik yarim saat cikista bekledik fakat algida seciciligim yine bi ise yaramadi cunku goremedim Sahan'i :( Ya okulda degildi ya da erken gitti bilemiyorum.. Yani bugunum gormek istediklerimi goremeyerek, gormek istemediklerimi ise gorerek gecti ozetle :) ne cumle kurdum ama :P Yarin dopdolu bi gun daha beni bekliyo, ertesi gunde stajim var ustelik.. aman yarabbi :) Yarin buyukbabami aramam lazim, ne zamandir aklimda firsat olmadi bi turlu, arayip sesini duyayim bi degil mi :)
Sanirim benden bu kadar, gidip dosyami doldurucam ve ardindan uyumayi deniycem..
Gorusmek dilegiyle diyorum, esen kal ;)
Pazartesi, Ekim 20, 2008
Sone 116
Ihlamurlar Çiçek Açtığı Zaman

rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
ihlamurlar çiçek açtığı zaman
ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
dağlar çivilendikleri yerlerde çürümeden
bebekler hayta hayta yürümeden
geleceğim diyorum, geleceğim sana
ne olur kesin bir takvim sorma bana
ihlamurlar çiçek açtığı zaman
beklesen de olur beklemesen de
ben bir gökkuruşum sırmalı kesende
gecesi çok süren karlar buzlar ülkesinde
hangi ses yürekten çağırırsa seni bana
geleceğim diyorum, takvim sorma bana
ihlamurlar çiçek açtığı zaman
bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine degdi
sevda duvarımı aştım, sendeki bu tılsım neydi?
başka gezegende de olsan dönüşüm hep sana
kesin bir gün belirtmem, ne olur takvim sorma bana
ihlamurlar çiçek açtığı zaman
eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
yaralarıma en acı tütünleri saracağım ben
yeter ki bir çağır çiçeklendiğin yerden
gemileri yaksalar da geleceğim sana
on iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
ıhlamurlar çiçek açtığı zaman
bak işte notalar karıştı, ezgiler muhalif
hava kurşun gibi ağır, yağmur arsız
ey benim yeni alfabemdeki kadim elif
ne güzellik, ne tad var baharsız
güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
geleceğim diyorum biraz mühlet tanı bana
ihlamurlar çiçek açtığı zaman
ihlamur çiçek açtığı zaman
ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
kimseye uğramam ben sana uğramadan
kavlime sadığım, sadığım sana
takvim sorup hudut çizdirme bana
ben sana çiçeklerle geleceğim
ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Bahaettin Karakoc
I Decide
Lindsay Lohan / I Decide
Don't think that you can tell me what to think
I'm the one who knows what's good for me
And I'm stating my independence
Gonna take the road I'm gonna take
And I'm gonna make my own mistakes
It's my life
I decide
I decide how I live
I decide who I love
Choice is mine
And no one gets to make my mind up
I decide
I decide where I go
What I need
Who I know
I'm the one who's runnin' my life
I decide
I decide
Don't think you're ever gonna hold me down
Couldn't do it then can't do it now
I'm kickin' down all the fences
I'm gonna do it all and do too much
And if I mess the whole thing up
It's my ride
I decide
I decide how I live
I decide who I love
Choice is mine
And no one gets to make my mind up
I decide
I decide where I go
Where I sleep
Who I know
I'm the one who's runnin' my life
I decide
I decide
I'm taking my own chances
And I'm finding my own answers
I'm only answering to me
And that's the way it's gonna be
I decide
Oh yeah
I decide
I decide
I decide how I live
I decide who I love
Choice is mine
And no one gets to make my mind up
I decide
I decide where I go
Where I sleep
Who I know
I'm the one who's runnin' my life
I decide
I decide
I decide how I live
I decide who I love
Choice is mine
And no one gets to make my mind up
I decide
You Sang to Me
i just wanted you to comfort me
when I called you late last night you see
i was fallin' into love
oh yes, i was crashin' into love
oh of all the words you sang to me
about life, the truth and bein' free yea
you sang to me, oh how you sang to me
girl i live off how you make me feel
so i question all this bein' real
cuz i'm not afraid to love
for the first time i'm not afraid of love
oh, this day seems made for you and me
and you showed me what life needs to be
yea you sang to me, oh you sang to me
all the while you were in front of me i never realized
i jus' can't believe i didn't see it in your eyes
i didn't see it, i can't believe it
oh but i feel it
when you sing to me
how i long to hear you sing beneath the clear blue skies
and i promise you this time i'll see it in your eyes
i didn't see it, i can't believe it
oh but i feel it
when you sing to me
just to think you live inside of me
i had no idea how this could be
now i'm crazy for your love
can't believe i'm crazy for your love
the words you said you sang to me
and you showed me where i wanna be
yea you sang to me, oh you sang to me
Marc Anthony
sarkiyi eklemistim ama hata verdigi icin kaldirdim, dogru duzgun calisanini bulunca eklerim :))
Yeni Sablon :)
Bugun o kadar yogun bi gundu ki resmen basim agridi derslerden.. Dun gece bahsettigim uzere ilk ders Senaryo idi ve hocamiz hala ayniydi :( Dinlemeye daha da onemlisi anlamaya calisicam diye kendime soz verdim ama yok, olmuyo.. Gerci sabah erken kalkmama ragmen gec kaldim yine :( Kosa kosa girdim resmen sinifa ve hemen derse basladi caanim hocamiz.. Not almak icin kagit-kalem cikardim bende fakat o da ne? Hicbir sey yazamiyorum, cumlenin sonunu kendi mantigimla bitiremiyorum.. bu durumu fark edince sadece dinleyeyim daha yararli olur diye dusundum ve dinlemeye basladim fakat yine muvaffak olamadim.. Sozun ozu; senaryo dersinden hicbir sey anlamadan girip cikiyoruz sinifca :) vizelerde alicaz boyumuzun olcusunu :)
Burger'da yedik bugun ogle yemegini kizlarla.. Yan masada bazi arkadaslar daha vardi, bilmiyorum neden rahatsiz oldum yemek yedim mi yemedim mi bilmiyorum hala :) Okula donerken algida secicilik kendini gosterdi ve amacima ulastim :P
Fotograflarimi da aldim gelirken, annem cok begendi :)) dolabin uzerindekini yerini aldi hemen :)
Yarin 12'de basliyo dersim ama erken gitmeyi planliyorum. Kahvalti yapicaz es'lerle :)
Gorusuruz sonra, esen kal ;)
Pazar, Ekim 19, 2008
Gülümse

Cumartesi, Ekim 18, 2008
Benim Hala Umudum Var!
Yeni bir dönemeci göğüslemeye hazırlandığım şu günlerde yine deliler gibi korkuyorum . İçine yerleştiğim bir düzeni bırakıyorum. Bazı şeyler artık eskisi gibi olmayacak. Başka insanları tanımayı seçtim. Göze aldıklarım beni mutlu edecek mi? Bil-mi-yo-rum. Bu deli cesaretimle hırçın inatçılığımı ne kadar sürdürebilirim? Bil-mi-yo-rum. Tam köklenmeye başlamışken beni alıp yine uzaklara atacak bu sorumluluğu istiyor muyum? Bil-mi-yo-rum. Şu yetişkin kuralları yüzünden yanıtlamak zorunda olduğum yüzlerce soru... Cevabı kendim bile bilemezken... Uyuyamıyorum!
Yüzleşmek istemediğinde bütün sorularını toplayıp başka bir semte, başka bir kente, başka bir ülkeye kaçıyor insan. Uzun zaman önce olduğu gibi başka birisi benim yerime karar versin, ne yiyeceğimi söylesin, beni şımartsın diyor. Bense bunlara inanamayacak kadar yaşlı hissediyorum. Yine de ayak diretiyorum.
Hala elma şekerini, pamuk helvayı, çikolatayı çok seviyorum. Gülmeyi unutmuyorum, unutturmuyorum. Sabahın köründe üşenmeden uyanıp çizgi film izliyorum. Sinir olduğum adamların fotoğraflarına kötü bıyıklar çiziyorum. Kedimi kızdırıyorum, onun topunu çalıp oynuyorum. Güzel yemekler yapıyorum, dostlarımla yiyorum. Herşeyden çok DÜŞlerime tutunuyorum. Kitapları, insanları, hayvanları okumayı öğrendiğim gibi kenti, yapıları okumayı da öğrendim. Onların hikayelerini anlatmaya devam ediyorum. Seslerin olmadığı bir yerde dillerini çözüyorum. Bir taş yığınının ötesindeki yılları, onlara karışmış yüzleri sayıyorum. Ve eğer mümkünse o yılların hatırına tüm bu yaşanmışlığı biraraya getiriyorum. Gizliden gizliye aldığım şu minik gücü saklamak içimden gelmeyecek...
Farkındayım kendi kendime gülümsemem garip karşılanıyor. Bir köprüden geçiyorum yürüyerek, yüzüme güneş vurmuş. Hava o kadar güzel ki sanırsın bir yüzyıl sürecek. Varsın deli desinler bana. Ben içimden bağıra çağıra şarkı söylüyorum: benim hala umudum var...
Cuma, Ekim 17, 2008
17 Ekim
Ayrica bugun ilk go-kart denememi gerceklestirmek uzereydim ki top direkten dondu :) Neyse ilerleyen gunlerde -derslerden firsat bulursak- gerceklestiririz kismetse ;)
Bugun hazir disardayim, dersim erken bitmis, yapacak daha iyi bi isim yokken gittim staj olayimi hallettim. (Cok akilliyim cok:)) En azindan pazartesi gunu rahatlamis olurum.. Randevu olmadan gittigim icin benim islemi yapacak olan arkadas (Müdür:)) yerinde yoktu ve bana yarim saat kadar beklemem soylendi. 30 dk. yine iyi bi sure diyerek bekledim tabii.. Once nerede bekleyecegimi bilemedim sonra cok guzel bi yer buldum kendime, sansli gunumdeydim sanirim :) Oturdum golgelik bi yere ki 17 Ekim olmasina ragmen hatta 2 gun once yagmur yagmasina ragmen bugun fazlasiyla sicakti diyebilirim. Sabah evden cikarken Canim'in PSP' sini yanima almistim, taktim kulakligimi dinledim muzigimi.. sessiz, sakin bi yerde, gelip gecen insanlari izlerken.. O yarim saat cok iyi geldi. Hem dinlendim hem de ilginctir hicbi sey dusunmedim.. Cok rahattim yani :) Sonrasinda gittim ve islemim yapildi, su an staj yeri hazir olan bi stajyerim :P Bakalim Persembe gunu baslayacak, bilmiyorum nasil olacak?
Aksam, yildonumunu Canim ve Herseyim'le kutladik. Once guzel bi yemek yedik, sonrasinda da tatlilarimizi ve evimize geldik, bi yili daha geride birakarak.. Cok daha guzellerini yasayalim diliyorum :)
Bugunluk yeter sanirim.. Bir baska gunde, bir baska umut'ta, bir baska paylasimda gorusmek dilegiyle.. Esen kal ;)
Perşembe, Ekim 16, 2008
Susarak
Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi
Ne gece ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz
Ben de söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde
Hiçbir biçim kalmamış dünyada denenmedik
Ben de susuyorum sevgimi saklayıp içimde...
Duyuyorsun değil mi suskunluğumu, nasıl haykırıyor?
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde..
Aziz NESİN
Sen Söylemeden de Biliyorum
Yalvaramam koşamam
Ama sesini bırak bende
Biliyorum ki kopacaksın
Tutamam saçlarından
Ama kokunu bırak bende
Anlıyorum ki ayrılacaksın
Çok yıkkınım yıkılamam
Ama rengini bırak bende
Duyumsuyorum ki yiteceksin
En büyük acım olacak
Ama ısını bırak bende
Ayrımsıyorum ki unutacaksın
Acı kurşun bir okyanus
Ama tadını bırak bende
Nasıl olsa gideceksin
Hakkım yok durdurmaya
Ama kendini bırak bende..
Aziz Nesin
Acılar Denizi
İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını
Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni
Duyarım yosunların benim için ağladıklarını
Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime
Gör içindeki o kanlı cam kırıklarını
Bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle
Bütün gemiler söndürmüş ışıklarını
Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma
Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek
Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını
Bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa
Bir deli rüzgar çıksa, alıp götürse
Yılların içimde bıraktıklarını..
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Suskunun Saati
Susar kent
Cadde...
Sokak...
Kurulur suskunun saati
Öpüşleri nasıl da soğuk sevdiğimin
Donup kalmış
Sevda kokanı bile sözcüklerin
Buz tutmuş şiir
Buz tutmuş türkü...
Kurulmuş suskunun saati
Gelinir sonra
Hem nasıl gelinir gör
Devinir tarihsel birikim denizi
Çatlar tohum...
Çatlar zaman..
Kırılır suskunun saati
Gör nasıl kırılır...
Ahmet TELLİ
Çarşamba, Ekim 15, 2008
A Bit of Me - 2
Bu gece saati 2 yapmis bulunuyorum, bu ovunulecek bi sey mi bilmiyorum =) aslinda cok uykum var hatta gozlerim acimaya basladi yorgunluktan ama ben yinede bi seyler yazmak istedim. Ne gibi seyler bilmiyorum :S A bit of me part 1' den bi farki yok gibi icinde bulundugum ruh halinin.. Aslinda her sey o kadar siradan o kadar her zamanki gibi ki en ufak seylerde umut isigi ariyorum. Her tarafa bakiyorum, gorebilecegim.. Her seyden farkli anlamlar cikariyorum. Degisiklik olsun da ne olursa olsun der gibi.. Ben hep boyle miydim acaba? Bilmiyorum..
Icimde hem tarifsiz bi umut hem koyu bi karanlik.. Ne yapicam ben kendimle boyle.. Anlatayim istiyorum birilerine, kim olursa ama anlatacak hicbi seyim yok benimle.. Var gibiyim yok gibiyim.. karmakarisigim.. Konusmamak, susmak en iyisi gibi gorunuyor gozume.. yalniz oldugunu kabullenmek gerek er ya da gec.. Kabullendim bende..
Cuma, Ekim 10, 2008
A bit of me
Perşembe, Ekim 09, 2008
Parca
Kış Güneşi

Amélie

Le Fabuleux destin d'Amélie Poulain
"Paris'te garsonluk yaparak, kendine özgü bir dünyada yaşayan saf, çekingen ve masum bir kızdır Amelie. Annesinin beklenmedik ölümü, babasının soğuk tavırları ve yaşadığı travmalar sonucu, sevimli ve boş şeylerle uğraşarak kendisine eğlence yaratmaya çalışsa da aslında hayatı sıkıcı bulduğu için kendisini son derece yalnız hissetmektedir. Bu kısır döngü Amelie’nin evde bulduğu bir kutuyu ve onun aracılığıyla sahibini keşfetmesiyle birlikte bir anda bıçak gibi kesiliverir... Amelie aşık olmuştur."
Filmin ozeti bu sekilde. Amelie'nin kendine ozgu bi sicakligi var, bu yuzden bu kadar sevildi. Favori filmlerimdendir =)
Black Roses Red
Promise you won't laugh at me
Honestly I'm standing here
Afraid I'll be betrayed.
As twisted as it seems,
I only fear love when it's in my dreams
So let the morning light come in and let the darkness fade away
Can you turn my black roses red?
Can you turn my black roses red?
Drowning in my loneliness
How long must I hold my breath
So much emptiness inside I could fill the deepest sea
I reach to the sky as the moon looks on
One last year has come and gonne
It's time to let your love rain down on me
Can you turn my black roses red?
Cuz I'm feelin like I'll blame it on love
Can you turn my black roses red?
Cuz I'm feelin like I'll blame in on love
I'm feeling like I'll blame it on love...
Alana Grace
Pazartesi, Ekim 06, 2008
Beni Yak
Dinledigin sarkilarda ben varim, okudugun misralarda, konustugun insanlarda ve bulundugun her anda! Biliyorum, yapamayacaksin. Denesen de cok istesen de olmayacak.
Ben seni coktan unuttum, sen beni unutamayacaksin!