Pazartesi, Ekim 29, 2007

Bir çiçek yılı sonra..

karanlıktan ıslanan çiçekleri koyacaklar eski bir kitabın arasına
her çiçek toplayışta seni anacaklar
gözüpek bir çocuk gibi çıktın diye güzlerin karşısına

bir çiçek yılı sonra
bir saksıda bekleşen sardunyaya
karışacak su mavisi gözlerin
bir çiçek yılı sonra kim bilir hangi rüzgarda
bin umut yılı sonra kim bilir hangi sularda
bir çiçek yılı sonra kim bilir hangi denizde
bin umut yılı sonra kim bilir hangi göktesin

yağmalanmış kentleri sen bilirsin anıt dikerler ölülerin anısına
seni toprağında unutacaklar
seni kitaplarda anacaklar

duran günden korkardı
yaradılıştan çocuktu
yapacak bir şeyi yoktu
çıktı büyümüşlerin karşısına

bir çiçek yılı sonra kim bilir hangi rüzgarda
bin umut yılı sonra kim bilir hangi göktesin
bir çiçek yılı sonra kim bilir hangi denizde
bin umut yılı sonra kim bilir hangi sularda
bir çiçek yılı sonra kim bilir hangi rüzgarda
bin umut yılı sonra kim bilir hangi göktesin


Afşar Timuçin

Pazartesi, Ekim 15, 2007

Yüksek Topuklar'dan..

"... ve külkedisi kaçarken, pabucu ayağından fırladı. Ertesi gün prens ayağı bu pabuca sığacak genç kızı aramaya koyuldu. Ülkenin tüm kızları, prens tarafından beğenilmek için ayaklarını daha ufak hale nasıl getireceklerinin çabasına giriştiler. İşte o gün bu gündür kadınlar, ayaklarını, erkekler tarafından belirlenmiş kalıplara sıkıştırmaya çalışır, böyle yaparak erkeğin "prensesi" olacağını düşler dururlar. Zaman geçtikçe topallamasının, kendini depresif hissetmesinin sebeplerini sürekli kendi eksikliklerinde arayarak.. Ve pabucun ne denli geçerli olduğunu hiç düşünmeden. Erkekler ise ellerindeki "ayakkabıya" (veya düşlerindeki kalıba) "ayağını"(kendini) sıkıştıracak kadını arar; "ayağı sıkışmış" bir kadının ne denli gerçek, ne kadar huzurlu, mutlu olup, mutlu edebileceğini düşünmeden...

Ve...Ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce..."

Cuma, Ekim 12, 2007

Özgürlük/ Mü?

Herkes özgür artık..


bir şeylerin bitmesiyle nasıl da rahatlıyoruz


sırtımızdan büyük bi yük kalkmış kadar oluyor ya da daha da rahatsız ediyor bazılarımızi.


İyiydim ben yükümle, şimdi o olmadan nasıl devam edicem diyen de vardır eminim, alışkanlık var sonuçta..


Aslında hem tutsak hissedip hem özgür olabilmek bu.. Anlatmaya calismak faydasiz..

Yardımcı Olmuyor

yeni başlayan bir gün yardımcı olmuyor
uykusuz geçen gece yardımcı olmuyor
aldığım ilaçlar, gittiğim doktorlar
vücudumdaki yaralar.. yardımcı olmuyor
gittiğim şehirler, tatiller
yeni yüzler yardımcı olmuyor
aldığım kararlar, bozduğum kurallar
kendime yenildiğim günler yardımcı olmuyor

şırıngayla çekip alsınlar seni
tüm vücudumdan, ruhumdan
kırıntın bile kalmasın beynimde
ki ben yine ben olayım..

yeni yüzler yardımcı olmuyor
geçen aylar, geçen zaman
HaYaTıNa uZaKTaN BaKMaK
YaRDıMCı oLMuYoR..


AsLı

Perşembe, Ekim 11, 2007

Konuşamıyorum..

Söyleyecek sözü yoktu,yapacak herhangi bi şeyi de..
Sadece susmak kalıyordu ona..
(Ne kadar susmak istemese de)
Oysa konuşabilseydi farklı olabilirdi,değişebilirdi bazı şeyler..

Gücüm kalmadı artık..
Ona hem bu kadar yakın olup, hem bu kadar uzak durmak..
İnciniyor yüreğim,doluyor gözlerim..konuşamıyorum..
Sustukça zorlaşıyor her şey..
Bakıyorum..beni gör istiyorum
Bakmıyorsun..ölüyorum..
Söyleyebilsem sana içimdekileri..
sussan..en azından son bi defa..
Dinlesen..anlamayı denesen..
Baksan..gözlerime..yüreğimin en içine..
Susmasam..söyleyebilsem..
Anlatsam..seni bulmuşken..
Baksam..gözlerine..yüreğinin en içine..
Bitse karanlık,aydınlansa dünya..
Söyle..Bulur muyum seni yanımda..